13.04.2018

il Müftümüzün Miraç Kandili Mesajı.

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Hamd, Âlemlerin Rabbi olan Yüce Rabbimizedir…

13 nisan 2018 cuma  gününü cumartesi gününe bağlayan gece, Peygamber efendimizin mucizevi bir yolculukla Cenab-ı Hakk’ın yüksek huzuruna kabul edildiği Miraç gecesini yeniden idrak edeceğiz. Recep ayının 27. gecesinde gerçekleşen İsra ve Miraç; Sevgili Peygamberimizin (sas) önce Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya oradan da Yüce Mevla’nın sonsuz ayet ve kudretini müşahede etmek için semaya kadar uzanan ve içerisinde pek çok ilahi hikmet ve bereketi barındıran manevi bir yolculuktur. Bu kutlu yolculuğun ilk aşaması Kur’an-ı Kerim’de şöyle anlatılmaktadır: “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.”

Miraç; bedenin ruha, ruhun sahibine yükselişidir. Miraç, insanın erdem yolculuğu, Rabbine vuslatıdır.  Miraç, Müslümanların gönül dünyalarını güçlendiren, sıdk ve imanlarını pekiştiren, kardeşlik şuurunu yaşatan, müminleri eğiten, onlara değer kazandıran bir okuldur.

Miraç, Sevgili Peygamberimizin (sas), amcası Ebû Tâlib’i ve eşi Hz. Hatice validemizi peş peşe kaybetmenin acısını yaşadığı, destek arayışı için gittiği Tâif’ten taşlanarak döndüğü Hüzün Yılı’nda gerçekleşmiştir.  Bu yönüyle Peygamber Efendimiz için, Rabbimizin dinini temsil hususunda eşsiz tesellisi; bizler için de paha biçilemez hediyeler ve müjdelerin gönderildiği mucizevi buluşmadır.

Sevgili Peygamberimiz (sas) Miraçtan bize üç büyük hediyeyle dönmüştür. Birincisi, günde beş defa Rabbimizle buluşma imkânı veren “müminin miracı” namaz, ikincisi, Bakara Suresinin son ayetleri ve Üçüncüsü ise; tevhid inancına sahip olan herkesin ebedi kurtuluşa ereceği müjdesidir.

 

Bugün bizlere düşen, Peygamber efendimizin yaşadığı bu kutlu yolculuğa kıymetli bir hatıra şeklinde bakmaktan öte;  alnımız secdeye her vardığında miracın heyecanını hissetmek; Rabbimizin o gecede bizlere hatırlattığı sorumluluklarımız ve zafiyetlerimizin farkında olarak O’na kul olmaktır. Ebedi kurtuluş müjdesinden hareketle tevhidi hayatımızın her noktasına yerleştirmek ve bu duyguyu toplumsal birlikteliğe dönüştürmektir. Birliğe, dirliğe, kardeşliğe ve huzura giden yol; dostu düşmanı tanımanın yolu da miraç değerlerini hayatımıza aktarmaktan geçer.

 

Bu kutlu gecede Rabbimizden hata ve günahlarımızı bağışlamasını,  gönülleri birleştirmesini diliyoruz. Allah’ım bize merhamet eyle! Bizi birbirimize düşürmek, kuvvetimizi parçalamak, dayanışma ruhumuzu zayıflatmak, yuvamızı dağıtmak isteyen her türlü fitne ve fesattan bizleri muhafaza eyle! Muhabbetimize, birliğimize, dirliğimize, kardeşliğimize gölge düşüren her türlü şiddetten, nifaktan, tefrikadan, şeytandan bizleri muhafaza eyle!

 

Bu duygu ve düşüncelerle, milletimizin Miraç Kandilini tebrik ediyor, Miraç değerlerinin tüm insanlığın hayrına vesile olmasını, yükseliş ve yücelişimizin nefislerimizden başlayarak dalga dalga toplumun her kesimini kuşatmasını, insanlığın ortak huzurunu tehdit eden terör, şiddet, savaş ve düşmanlığın yerini barış ve huzura bırakmasını Cenâb-ı Mevlâ’dan niyaz ediyorum.