İlçe Müftüsü Mehmet NURLU’nun
Cami ve Din Görevlileri Haftası ile İlgili
Kutlama Mesajı
Camilerin ve din görevlilerinin değerini ve önemini anlatmak için, 1986 yılından itibaren 1-7 Ekim tarihleri arasını içeren Ekim ayının ilk haftası “Camiler Haftası” olarak kutlanmakta iken, 2003 yılında “Camiler Haftası'na “Din Görevlileri” de ilave edilerek bu hafta "Cami ve Din Görevlileri Haftası" olarak kutlanmaktadır. Din Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz de her yıl 1-7 Ekim tarihlerinde belirli bir tema çerçevesinde bu yıl "Cami, Din Görevlileri ve Vefa” temasını belirledi.
İslam’ın ulaştığı beldelere ilk önce camiler inşa edilmiş, İslam cemiyeti, cami ekseninde deveran etmiştir. Camiler; Mescid-i Nebevî’nin özüne uygun bir şekilde, tarih boyunca dinî, sosyal ve kültürel bakımdan bir eğitim, öğretim ve kültür merkezi olarak İslam’ın bayraktarlığını yapmıştır. Camiler; müminlerin bir araya geldiği, huzur bulduğu, kaynaştığı, ilim, irfan, ahlak ve faziletin öğrenildiği en önemli merkezlerdir. Mümin ve cami, birbirlerini onaran iki vefalı dosttur. Camiler erkeğiyle kadınıyla; büyüğüyle küçüğüyle; yaşlısıyla genciyle; tüm inananların kendilerini yetiştirdiği, olgunlaştırdığı; kırılan, dökülen yanlarını tamir ettikleri mekânlardır. Mümin; içinde rahmet ve minnetle yâd ettiği ecdadından aldığı kutlu mirası, elinden tutup getirdiği ve geleceğinin güvencesi olan evladına yine camide devreder. Evladına devrettiği sadece caminin kubbesi, minaresi, şadırvanı değildir. Çocukları Allah kelamıyla orada tanışır, peygamber varisleriyle orada buluşur, rahmânî ve nebevî terbiyeyle orada yetişir, adap erkânı orada öğrenir. Müminler; sadece camilere gidebildiklerinde değil, bir mani sebebiyle gidemediklerinde de gönül bağıyla camilere olan vefalarını gösterirler ve bu vefa duygusuyla camileri maddeten ve manen imar ederler. Camilerin lahuti ve nurani sinesine hayatlarını vakfeden; mihrabından, minberinden, kürsüsünden, minaresinden hakkın ve hakikatin sesini yükselten din görevlileri bahtiyar bir zümredir. Hiçbir zümre Allah’ın ve peygamberin övgüsüne onlar kadar mazhar olmamıştır.
Ehliyet ve liyakatten, sadakat ve güvenden zerre taviz vermeden; büyük bir özveri, ortak bir ideal ve engin bir yürekle din hizmeti sunan hademe-i hayrat, her koşulda olduğu gibi salgın hastalık döneminde de milletimizin manevi ve sosyal hayatına rehberlik etmiş, salgınla mücadelenin ilk gününden itibaren sahada milletimizin hizmetinde olmuştur. Asli görevlerini ifa ederek milletimize yaptıkları manevi rehberliğin yanında; Vefa Sosyal Destek Grubu’nda, Filyasyon ve İzolasyon Takip Sistemi’nde özveri ve fedakarlıkla görev alarak milletimizin en derin hürmet ve muhabbetlerine bihakkın mazhar olmuşlardır. Bu hafta vesilesiyle gerçekleştirilecek etkinliklerle zor ve meşakkatli süreçlerden geçtiğimiz bugünlerde medeniyetimizin temel yapı taşı olan camilerimizin gönül dünyamızdaki yerini perçinleyerek mabede ve temsil ettiği ulvi değerlere karşı vefamızı göstermenin önemi üzerinde durulacak, her biri peygamber varisi olan din görevlilerimizin aziz milletimizin ve insanlığın her daim yanında ve hizmetinde oldukları vurgulanacak, insanımızın dinî ve hayrî hizmetlere ömrünü adayan vefa erlerine karşı ortaya koyduğu vefakârlık ve kadirşinaslığın toplum için en ulvi hasletlerden biri olduğuna dikkat çekilecektir.
Mihraplardan ibadet ve hakikate önderlik eden imam-hatiplerimize, Ezan-ı Muhammedî ile gök kubbeyi mamur eden müezzinlerimize, zihinleri, gönülleri ve hayatları Kur’an ile buluşturan Kur’an kursu öğreticilerimize, Kürsülerden hakikatin sesini yükselten vaizlerimize, Teşkilatımızın her kademesinde çalışan görevlilerimize, milletimize hizmet etmeyi en büyük paye sayan bütün teşkilat mensuplarımıza teşekkür ediyor, ebediyete intikal eden tüm hocalarımıza Allah’tan rahmet dileyerek tüm personelimizin “Camiler ve Din Görevlileri Haftasını”nı tebrik ediyorum.”